Monetarizm Nedir?

Monetarizm, para arzının ekonomik aktivite üzerinde belirleyici bir rol oynadığına inanan bir ekonomik teoridir. Bu teori, özellikle enflasyonun kontrol altına alınmasında para arzının sıkı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini savunur. Monetarizm'in temel ilkeleri, Nobel ödüllü ekonomist Milton Friedman tarafından geliştirilmiştir.
Monetarizm: Para Politikası ve Ekonomik İstikrar Teorisi

Monetarizm'in Tarihçesi

Monetarizm'in kökenleri, 19. yüzyıl klasik ekonomi teorilerine dayanmaktadır. Modern Monetarizm'in temelleri ise 20. yüzyılın ortalarında Milton Friedman ve Anna Schwartz'ın çalışmalarıyla atılmıştır. 1963'te yayımlanan Milton Friedman ve Anna Schwartz'ın kaleme aldığı "A Monetary History of the United States" kitabı ile Monetarizm'in teorik temelleri atılmış oldu. 1970'li yıllarda monetarizm, özellikle Amerika'da ve İngiltere'de ekonomik politikaların şekillendirilmesinde etkili oldu. Bu dönemde, para arzı kontrolleri ve enflasyonla mücadele politikaları ön plana çıkmıştır. 1980'li yıllarda ise monetarist politikalar, Ronald Reagan ve Margaret Thatcher'ın ekonomik programlarının merkezinde yer almıştır.

Monetarizm'in Temel Kavramları Nelerdir?

Monetarizm para arzı, enflasyon, faiz oranları ve ekonomik büyüme gibi birkaç temel kavram üzerine kuruludur. Monetarizm'in temel kavramları aşağıdaki gibidir:

  • Para Arzı: Ekonomide dolaşımda olan toplam para miktarıdır. Monetaristler, para arzının ekonomik aktivite ve enflasyon üzerinde doğrudan etkisi olduğuna inanmaktadır.
  • Enflasyon: Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artıştır. Monetaristler, enflasyonun para arzının büyüme oranına bağlı olduğunu savunmaktadır.
  • Faiz Oranları: Para arzı ve talebinin dengesine göre belirlenen borçlanma maliyetidir. Monetaristler, faiz oranlarının para politikası yoluyla kontrol edilebileceğine inanmaktadır. 
  • Ekonomik Büyüme: Ekonominin toplam üretim kapasitesindeki artıştır. Monetaristler, istikrarlı para arzı büyümesinin ekonomik büyüme için gerekli olduğunu savunmaktadır.

Monetarizm ve Keynesyen Ekonomi Arasındaki Farklar Nelerdir?

Monetarizm ve Keynesyen ekonomi teorileri, ekonomik düşüncenin iki farklı okulunu temsil eder. Bu iki teori arasındaki temel farklar, para politikası, devlet müdahalesi ve ekonomik dalgalanmalar konusundaki görüşlerde yatmaktadır. Monetarizm ve Keynesyen ekonomi arasındaki farklar şunlardır:

  • Para Politikası: Monetaristler, para arzının kontrol edilmesi gerektiğini savunur ve para politikasının enflasyonu kontrol altına almak için en önemli araç olduğunu düşünürler. Keynesyenler ise para politikasının yanı sıra  devlet harcamaları ve vergilendirme gibi maliye politikasının da ekonomik istikrarı sağlamak için önemli olduğunu savunurlar.
  • Devlet Müdahalesi: Monetaristler, devlet müdahalesinin minimum düzeyde tutulması gerektiğini ve serbest piyasa mekanizmalarının ekonomik dengeyi sağlayacağını savunurlar. Keynesyenler ise ekonomik dalgalanmalarla mücadele etmek için devletin aktif rol alması gerektiğini savunurlar.
  • Ekonomik Dalgalanmalar: Monetaristler, ekonomik dalgalanmaların ana nedeninin para arzındaki dalgalanmalar olduğunu düşünürler. Keynesyenler, ekonomik dalgalanmaların ana nedeninin toplam talepteki değişiklikler olduğunu savunurlar ve devletin talebi yönetmesi gerektiğini düşünürler.

Milton Friedman'ın Monetarizm'e Katkıları

Milton Friedman, Monetarizm'in en önde gelen savunucularından biridir. Friedman'ın çalışmaları, para politikasının ekonomik stabilite üzerindeki etkilerinin anlaşılmasına yardımcı olmuştur. Milton Friedman'ın Monetarizm'e katkıları şunlardır:

  • Para Arzının Kontrolü: Friedman, para arzının büyüme oranının ekonomik istikrar için kritik olduğunu savunmaktadır ve "K miktar kuramı" olarak bilinen bu görüş, Monetarizm'in temel taşlarından biridir.
  • Enflasyon ve Para İlişkisi: Friedman, "enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur" diyerek enflasyonun para arzının büyüme oranına bağlı olduğunu savunmaktadır.
  • Beklentiler Hipotezi: Friedman, bireylerin ekonomik kararlarında gelecekteki ekonomik koşullar hakkında rasyonel beklentilere sahip olduklarını savunmaktadır ve bu hipotez, para politikasının ekonomik etkilerini anlamamızda önemli rol oynamaktadır.
  • Doğal İşsizlik Oranı: Friedman, ekonomide doğal bir işsizlik oranı olduğunu ve bu oranın altında işsizliğin sürdürülebilir olmadığını savunmaktadır ve bu kavram, işsizlik ve enflasyon arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. 

Monetarist Para Politikası Nedir ve Nasıl Uygulanır?

Monetarist para politikası, para arzının kontrol edilmesi yoluyla ekonomik istikrarın sağlanmasını amaçlar ve merkez bankalarının para arzını yöneterek enflasyonu ve ekonomik dalgalanmaları kontrol altına almayı hedefler. Monetarist para politikasının uygulamaları aşağıdaki gibidir:

  • Para Arzının Büyüme Oranı: Merkez bankaları, para arzının belirli bir oranla büyümesini sağlar. Bu oran, ekonomik büyüme ve enflasyon hedeflerine göre belirlenir.
  • Faiz Oranları: Merkez bankaları, faiz oranlarını kontrol ederek para arzını yönetir. Düşük faiz oranları, para arzını artırabilirken yüksek faiz oranları, para arzını azaltabilir.
  • Rezerv Gereklilikleri: Bankaların rezerv gerekliliklerini değiştirerek kredi verme kapasitesini ve dolayısıyla para arzını etkileyebilir.
  • Açık Piyasa İşlemleri: Merkez bankaları, açık piyasa işlemleri yoluyla para arzını kontrol eder. Tahvil alım ve satımları, ekonomideki para miktarını artırır veya azaltır.

Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Nasıl Kurulur?

Monetaristler, para arzı ile enflasyon arasında güçlü bir ilişki olduğuna inanır. Para arzındaki değişikliklerin, fiyatlar genel seviyesindeki değişiklikleri doğrudan etkilediğini savunurlar. Para arzı ve enflasyon arasındaki ilişki aşağıdaki şekilde kurulmaktadır:

  • Para Arzının Artışı: Para arzının artması, ekonomideki toplam harcama seviyesini artırır. Bu artış, talep yönlü enflasyona yol açabilir.
  • Talep ve Fiyatlar: Artan talep, mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltebilir. Bu da enflasyonun artmasına neden olur.
  • Para Hızı (Velocity of Money): Para hızının sabit kaldığı varsayıldığında, para arzındaki artışın doğrudan enflasyona yol açacağı kabul edilir. Para hızı, para arzının ne kadar hızlı dolaştığını ifade eder.
  • Uzun Vadeli Etkiler: Monetaristler, uzun vadede para arzındaki artışların enflasyona yol açacağını savunur. Kısa vadede ise üretim ve istihdam üzerinde geçici etkiler olabilir.

Monetarizmin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Monetarizm, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için istikrarlı para arzı büyümesinin gerekli olduğunu savunur ve para arzının kontrol edilmesi, ekonomik dalgalanmaların ve enflasyonun önlenmesine yardımcı olabilir. Monetarizmin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri aşağıdaki gibidir:

  • İstikrar: İstikrarlı para arzı, ekonomik istikrarı sağlar ve yatırımcı güvenini artırır. Bu, uzun vadeli ekonomik büyüme için olumlu bir ortam yaratır.
  • Enflasyon Kontrolü: Enflasyonun kontrol altına alınması, reel gelirlerin korunmasına yardımcı olur ve ekonomik büyümeyi destekler.
  • Faiz Oranları: Düşük ve istikrarlı faiz oranları, yatırım ve tüketim harcamalarını teşvik eder. Bu da ekonomik büyümeye katkıda bulunur.
  • Beklentiler: Rasyonel beklentiler hipotezi doğrultusunda, istikrarlı para politikaları, ekonomik aktörlerin beklentilerini olumlu yönde etkiler ve ekonomik büyümeyi destekler.

Monetarizm'in Küresel Ekonomideki Uygulamaları Nelerdir?

Monetarizm, küresel ekonomide de çeşitli uygulamalara sahiptir. Para politikalarının uluslararası ticaret, yatırım ve döviz kurları üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Monetarizm'in küresel ekonomideki uygulamaları şunlardır:

  • Uluslararası Ticaret: Para arzı ve döviz kurları arasındaki ilişki, uluslararası ticaret akışlarını etkileyebilir. İstikrarlı para politikaları, ticaret dengesizliklerinin önlenmesine yardımcı olabilir.
  • Yatırım Akışları: Küresel sermaye hareketleri, para politikalarından etkilenir. Düşük faiz oranları, yabancı yatırımcıları çekebilir ve ekonomik büyümeyi destekleyebilir.
  • Döviz Kurları: Para arzının kontrol edilmesi, döviz kurlarının istikrarını sağlayabilir. Bu, uluslararası ticaret ve yatırım için öngörülebilir bir ortam yaratır.
  • Enflasyon ve Fiyat İstikrarı: Küresel enflasyon ve fiyat istikrarı, para politikalarının etkin bir şekilde uygulanmasına bağlıdır. Monetarist politikalar, bu alanlarda başarı sağlayabilir.

Monetarizm Eleştirileri ve Sınırlamaları Nelerdir?

Monetarizm, ekonomik analizlerde önemli bir yer tutsa da çeşitli eleştiriler ve sınırlamalarla da karşı karşıyadır. Monetarizm'in eleştirildiği konular şu şekildedir:

  • Para Talebinin İstikrarsızlığı: Monetaristler, para talebinin istikrarlı olduğunu varsayar ancak para talebi, ekonomik koşullara göre değişkenlik gösterebilir.
  • Rasyonel Beklentiler: Monetarizm, ekonomik aktörlerin rasyonel beklentilere sahip olduğunu varsayar ancak bireyler her zaman rasyonel davranmayabilir.
  • Kısa Vadeli Etkiler: Monetaristler, para politikasının uzun vadeli etkilerini vurgular ancak, kısa vadeli ekonomik dalgalanmalar ve işsizlik sorunları göz ardı edilebilir.
  • Sosyal ve Politik Faktörler: Monetarizm, ekonomik analizlerde sosyal ve politik faktörleri yeterince dikkate almayabilir.

Monetarizm sınırlandırmaları aşağıdaki gibidir:

  • Model Basitliği: Monetarist modeller, ekonomik sistemin karmaşıklığını tam olarak yansıtmayabilir ve politika önerilerinin uygulanabilirliğini sınırlayabilir.
  • Veri ve Ölçüm Problemleri: Para arzı ve talebi gibi ekonomik değişkenlerin doğru ölçülmesi zor olabilir ve politika uygulamalarının etkinliğini azaltabilir.
  • Uluslararası Etkileşimler: Monetarizm, ulusal ekonomi içindeki para politikalarını vurgular ancak küresel ekonomik etkileşimler ve dış şoklar dikkate alınmayabilir.

İlgili İçerikler

8 Temmuz 2024 tarihinde yayınlandı.
Son Güncelleme: 8 Temmuz 2024
Çağada Kırım
Çağada Kırım
Tasarruf Uzmanı / Ekonomist
Yazar Hakkında
Çağada Eroğlu Kırım (d.1987, Bursa) yatırımcı, iş insanı ve seri girişimcidir. Lisans eğitimini Koç Üniversitesi İşletme Bölümü ile tamamlayan Çağada Kırım, Londra City Üniversitesi'nde enerji piyasaları üzerine yüksek lisans yapmıştır. Kırım, yüksek lisans eğitiminin devam ettiği süreçte bir dönem Amerika Birleşik Devletleri’nin California eyaletinin Los Angeles kentinde bulunan UCLA’da (University of California, Los Angeles) da eğitim almıştır. Çağada Kırım, 2013 yılında kurduğu encazip.com ile Türkiye’deki elektrik piyasalarının serbestleşmesi ve tüketici lehine gelişmesi konusunda önemli çalışmalar yürütmüştür. Kırım özellikle enerji ekonomisi ve finansal piyasalarda yaptığı başarılı öngörülerle ün salmış ve bu konularda bir referans noktası haline gelmiştir.
Detaylı Bilgi