Karşılaştırma yapmak istediğiniz sektörü seçin!
Kimyasal enerjiyi depolamak ve saklanmış olan enerjiyi daha sonra ihtiyaç duyulan bir aygıta enerji sağlamak için kullanmak amacıyla üretilen pil, enerjinin depolanması ve mobil hale getirilmesi konusunda günümüzde halen kullanılan en güncel aygıtlardan birisi konumundadır. Pilin en önemli özelliklerinden bir tanesi, kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürmek suretiyle kullanılmasına olanak sağlamasıdır. Ancak bu özelliğine karşılık olarak tarihsel gelişiminden bu yana en pahalı enerji kaynaklarından birisi olması da dezavantajını beraberinde getirmektedir.
İlk Pili Kim İcat Etmiştir?
Enerjinin üretilmesine ek olarak elde edilen enerjinin saklanmak ve mobilize olmak suretiyle daha sonra kullanılması tarih boyunca ihtiyaç duyulan ve araştırılan bir konu olmuştur. Öyle ki 1936 yılında Bağdat yakınlarında bulunan milattan önce yapıldığı düşünülen pil benzeri yapıya rastlanmıştır. Bu yapı, bir çömlek içerisinde bakır bir silindir ve silindirin içerisinde yer almakta olan bir demir çubuktan ibaretti. Bağdat pili olarak adlandırılan bu araç, kimi kaynaklar tarafından voltaik bir pil olarak değerlendirilmiştir. Ancak dünyanın hiçbir yerinde pilin kullanımına ihtiyaç duyan herhangi bir cihazın aynı tarihsel dönem içerisinde bulunamaması ve yapının farklı bir tasarıma sahip olması nedeniyle bu aracın bir pil olamayacağı ve depolama çömleği olduğu iddiaları da güç kazanmıştır. Pilin tarihsel ve bilimsel gelişiminin ana başlangıç noktası 1799 yılı kabul edilmektedir. 1799 yılında İtalyan fizikçi ve kimyager Alessandro Giuseppe Antonio Anastasio Volta, volta pilini icat etmiş ve Kraliyet Cemiyeti’ne bildirmiştir. Pilin yanı sıra metan gazının mucidi olarak da kabul edilen Alessandro Volta, elektriğin kimyasal enerji yoluyla da üretilebileceği konusunu ispatla ortaya koymuştur. Bu bağlamda İtalya, pilin icat edildiği ülke olarak kabul edilmektedir.