Sıkça Sorulan Sorular
Georg Simon Ohm’un çalışmaları şunlardır:
- Fizik ve matematik öğretmenliği: University of Erlangen’den 3. dönemindeyken ayrılmasına rağmen, sonrasında matematik ve fizik öğretmenliği yaptı.
- İlk yazılı eseri: 1817’de geometri ders kitabı yayınlandı.
- Ohm Yasası: 1826’da Ohm Yasası olarak adlandırılan elektrik akımının matematiksel yasasını keşfetti.
- Galvanik Devre: 1827’de Georg Simon Ohm tarafından yayınlandı.
- Anot ve katot: 1830’da pillerdeki anot ve katot (pillerdeki kutuplar) kavramlarını keşfetti.
- Copley Madalyası: 1841’de Royal Society of London tarafından verildi.
- Canavar Düdükleri Teorisi: 1843 yılında insan kulağının, sinüsoidal titreşimleri algılayabileceğini keşfetti.
- Fizik profesörlüğü: 1849’da Münih Üniversitesi’nde fizik profesörü olarak kabul edildi.
Georg Simon Ohm, 1826’da Ohm Yasası’nı buldu. Ohm Kanunu, elektrik akımı, direnç ve voltaj arasındaki matematiksel ilişkidir. Çeşitli teller üzerinde bir takım denemeler yaparak, her iletkenin bir miktar da olsa direnç gösterdiğini kanıtlar.
Ohm'un 1826 yasası, verilen sıcaklık sabit kalırsa, belirli iletkenlerden akan akımın üzerindeki potansiyel farkla (voltaj) orantılı olduğunu belirtir. Başka bir deyişle, akım, gerilim bölü dirence eşittir.
Ohm, elektrikte direnç birimidir. Bir iletkenden geçen elektrik akımına, iletkenin gösterdiği dirence Ohm denir. Ohm yasası ile her maddenin, akıma karşı gösterdiği direnç seviyesi ölçülebilir oldu.
Ohm, Erlangen Üniversitesinde okurken 3. dönemde okuldan ayrıldı ve 24 yaşında Realschule’de fizik ve matematik dersleri verdi.
1817’de Jesuit Koleji’nde matematik profesörü oldu. Ohm Yasası, çalıştığı kolej tarafından desteklenmeyince bir süre Berlin’de matematik ve fizik alanında özel ders vererek hayatını sürdürdü.
1833’de Nürnberg Teknik Üniversitesi’nde tekrar göreve başlamasıyla yükselen Ohm, 1841’de Londra’daki Royal Society’de keşfettiği kuramın değeri anlaşılınca Copley Madalyası aldı.
1849’da Münih Üniversitesi’nde Deneysel Fizik Profesörü olarak çalışmaya başladıktan 5 yıl sonra 7 Temmuz 1854’de vefat etti.
Georg Simon Ohm, Ohm Yasası sayesinde 1841’de Londra’daki Royal Society tarafından Copley Madalyası aldı.
Ohm, 1827’de Berlin’de yayınlanan “Die galvanische Kette mathematisch bearbeitet (Galvanik Devrenin Matematiksel İncelenmesi)” başlıklı yazısında, galvanik elektrik teorisini açıkladı.
Belirli bir teli standart alarak, “direnç” yerine; indirgenmiş uzunluk terimini kullandı ve bu terimi de kullanarak Ohm yasasını açıkladı. Ohm yasası, temel bir elektrokinetik formülüdür. Hareket halindeki elektriğin akım şiddetinin, direnç kuvvetine göre değiştiğini ifade eder.
Ohm yasası aşağıdaki formülle açıklanır:
Akım şiddeti= Elektroskopik kuvvet / indirgenmiş uzunluk
Babası Johann Wolfgang Ohm çilingir ve annesi Maria Elizabeth Beck terzi olan Georg Simon Ohm, matematik, fizik, felsefe ve kimya alanlarındaki ilk eğitimini babasından aldı.
Erlangen Üniversitesi’ni 3. dönemde bırakınca bir süre öğretmen maaşıyla geçindi. Ohm buluşu yüzünden çalıştığı Jesuit Koleji tarafından alay konusu olduğundan, işsiz kaldı ve uzun süre sefalet çekti.
Ohm’un esas ilgi alanı elektrik oldu. Fizik alanında çalışmalarına devam ettikçe, başarıları da çevresindeki bilim adamlarının dikkatini çekmeye başladı ve nihayet 1841’de aldığı Copley Madalyası sonrasında 1842’de Royal Society üyesi oldu.
Yaşamı boyunca maddi sıkıntılar yaşayan Ohm, hak ettiği itibarı 1841’de gördü. Ömrü boyunca dilediği hayali ise ölümünden 5 yıl önce gerçekleşti ve 1849’da Münih Üniversitesi profesörü oldu. 1854’de vefat etti.
Yaşarken çok takdir görmese de vefatından yaklaşık 30 yıl sonra, keşfettiği direnç yasasına OHM adı verildi.
İnsan kulağının çeşitli titreşimlerin arasından sinüsoidal titreşimleri ayırt edebileceği ve algılayabileceği teorisi Canavar Düdükleri Teorisi’dir. Canavar Düdükleri Teorisi 1843’te Georg Simon Ohm tarafından bulundu.
Ohm’un deneyler yaptığı ekipman yetersiz olduğundan, kendi metal telini yaptı. Aynı ekipmanla farklı kalınlık ve uzunlukta bir dizi metal tel elde etti. 1827’de belirli bir teli standart alarak yaptığı deneylerin sonucunda direnç, akım ve voltaj arasında basit bir ilişki olduğunu keşfetti. Ohm yasası gereğince, bir malzemeden geçen sabit akımın miktarının, bazı sabit sıcaklıklar için malzeme üzerindeki voltajla doğru orantılı olduğunu kanıtladı.
Georg Simon Ohm’un fiziğe katkısı Ohm birimidir.
- 1827'de yayınladığı Die galvanische Kette (Galvanik Devre) adlı ünlü kitabında, Galvanik Devrenin Matematiksel İncelenmesi yazısı ile günümüzde kendi adıyla bilinen Ohm Kanunu’nu açıkladı.
- Bir iletkenden geçen akımın potansiyel fark (voltaj) ile doğru orantılı olduğu ve dirençle ters orantılı olduğu yasasına OHM adı verildi.
1825’de ve 1826’da yayınladığı makalelerde Ohm yasasından bahseder ancak kuramına bilimsel bir kanıt bulamadığından çalışmalarına devam eder.
Yetersiz ekipmanı sebebiyle kendi yaptığı çeşitli uzunluktaki ve kalınlıktaki telleri kullanarak her birinden elektrik akımı geçirir ve her birinde akımın, voltajın ve dirençin ilişkisini galvanometre kullanarak kaydeder. Galvanometre, bir elektrik akımını tespit etmek ve göstermek için kullanılan elektromekanik bir alettir.
Bu şekilde bilimsel kanıtı ile Ohm Yasasını keşfeder.
- Erlangen Üniversitesi (1805): 3. dönemde okulu bıraktı.
- Erlangen Üniversitesi (1811): Çeşitli okullarda öğretmen olarak çalıştıktan sonra, 1811’de okula geri döndü. Doktora yaptı. Doktora danışmanı, Karl Christian von Langsdorf’du.
Georg Simon Ohm 1817’de, Almanya’nın Bamberg şehrinde görev yaptığı sırada hazırladığı kitabını Prusya Kralı III. Wilhelm’e gönderdi.
Kral III. Wilhelm, Ohm’un kitabını beğendi ve kendisine Jesuit Koleji’nde bir pozisyon ayarlanmasını sağladı. Jesuit Koleji, İsa Cemiyeti’nin kurduğu bir okuldur ve Katolik Kilisesi tarafından desteklenmektedir. Bu nedenle, Ohm’un deneylerini ilerletmesi açısından da yeterli donanıma sahipti. Burada Ohm, fizik ve matematik dersleri verdi.
Bu sayede Ohm, deneylerini ileri seviyeye taşıma fırsatı buldu. Bu nedenle, Prusya Kralı ile tanışması Ohm’un hayatında önemli bir dönüm noktasıdır.
Georg Simon Ohm’un aşağıdaki kitapları yayınlanmıştır:
- Grundlinien zu einer zweckmäßigen Behandlung der Geometrie als höheren Bildungsmittels an vorbereitenden Lehranstalten / entworfen (Hazırlık enstitülerinde yüksek öğrenimde uygun bir geometri işleme kılavuzu / notlar) -1817
- Galvanische Kette: mathematisch bearbeitet (Galvanik Devre’nin Matematiksel Olarak İncelenmesi) -1827
- Elemente der analytischen Geometrie im Raume am schiefwinkligen Coordinatensysteme (Analitik Geometrinin Çarpık Koordinat Sistemine İlişkin Unsurları) -1849
- Grundzüge der Physik als Compendium zu seinen Vorlesungen (Fiziğin Temelleri: Derslerin Özetleri) -1854
Georg Simon Ohm aşağıdaki çalışmaları yayınlamıştır:
- Grundlinien zu einer zweckmäßigen Behandlung der Geometrie als höheren Bildungsmittels an vorbereitenden Lehranstalten / entworfen (Hazırlık enstitülerinde yüksek öğrenimde uygun bir geometri işleme kılavuzu / notlar) -1817
- Galvanische Kette: mathematisch bearbeitet (Galvanik Devre’nin Matematiksel Olarak İncelenmesi) -1827
- Elemente der analytischen Geometrie im Raume am schiefwinkligen Coordinatensysteme (Analitik Geometrinin Çarpık Koordinat Sistemine İlişkin Unsurları) -1849
- Grundzüge der Physik als Compendium zu seinen Vorlesungen (Fiziğin Temelleri: Derslerin Özetleri) -1854
Georg Simon OHM, 16 Mart 1789’da Almanya’nın Erlanger kentinde doğmuştur. Ohm, Almanya doğumludur ancak Alman disiplinine ters bir gelişim göstermiştir çünkü Almanya disiplinine ve anlayışına göre, bir fizikçi sadece fizik bilimine yoğunlaşmalıdır. Ohm ise hem matematikle hem de fizikle ilgilendiğinden ömrü boyunca bir fizikçi olarak gereken dikkati üzerine toplayamamıştır.
Ohm, ailesinin 7 çocuğundan biriydi. Ancak imkansızlıklardan ve hastalıklardan dolayı sadece kendisi ve 2 kardeşi yetişkinliğe kadar hayatta kalabildi.
Ebeveyni iyi eğitim almamış olsa da, babası bir şekilde kendisini iyi yetiştirmişti ve çocuklarına ilk eğitimi verebilecek yetkinlikteydi. Bu nedenle Georg Simon Ohm; fizik, kimya, matematik ve felsefe eğitimini çocukluğunun erken dönemlerinde babasından aldı.
Hayatı boyunca zor şartlara alışmak zorunda kalan Ohm, yoksul bir ailede doğmanın verdiği alışkanlıkla, bilimsel yaşamı boyunca karşılaştığı zorlukların ve işsizliğin üstesinden gelmeyi başararak, ölmeden az zaman önce hayalini kurduğu profesörlük ünvanını kazandı.
Babası Johann Wolfgang Ohm ve annesi Maria Elizabeth Beck’tir. Protestan bir ailenin 7 çocuğundan biridir. Annesi, Georg 10 yaşındayken vefat etti. Sadece Martin ve Elizabeth Barbara isimli kardeşleri erişkin yaşlarına kadar hayatta kaldı ve diğer kardeşleri erken yaşlarda vefat etti.
Ohm’un babası Johann Wolfgang, akademik olarak iyi bir eğitim almamış olsa da kendini iyi eğitmiş ve saygın bir adamdı. Ailenin durumu çocuklarının okula gitmesine yetmeyince, çocuklar ilk eğitimlerini babalarından aldı. Fizik ve matematik eğitimini babasından alan OHM, çocuk yaşlarda aldığı bu eğitim sayesinde bugün herkesin bildiği bir yasayı keşfetti.
Georg Simon Ohm eşi yoktur. Yaşamı boyunca mali zorluklar çeken fizikçi hiç evlenmemiştir.
Georg Simon Ohm, hiç evlenmedi ve çocuk sahibi olmadı.
Mali sıkıntılarla hayata başlayan ve yaşamının son zamanlarına kadar gereken itibarı görmeyen Ohm, Royal Society’den Copley Madalyası aldıktan sonra istikrarlı bir yükseliş yaşadı. 1849’da başarıya kavuşma hayalini gerçekleştirdi ve Münih Üniversitesi’nde Deneysel Fizik Profesörü oldu. 1854’de Almanya, Münih’de vefat etti.
Georg Simon Ohm’un bilimsel mirası OHM YASASI’dır. Ohm, bugün herkesin duyduğu bir temel elektrik formülasyonu olan ve OHM Kanunu olarak adlandırılan elektrik akımı, voltaj ve direnç arasındaki matematiksel ilişkiyi tanımlayan bir yasayı gelecek nesillere miras bıraktı.
Ölümünden yaklaşık 30 yıl sonra direnç birimine OHM adı verildi.
OHM YASASI şu şekildedir:
Akım şiddeti= Elektroskopik kuvvet / indirgenmiş uzunluk