Dezenflasyon Nedir? Ekonomik Etkileri ve Uygulamaları

Dezenflasyon, fiyatlar genel seviyesinin artış hızının azalmasıdır. Yüksek seyreden enflasyon oranının düşük oranlara gerilediği aralıkta yaşanan süreç, dezenflasyon sürecidir. Enflasyon ise fiyatlar genel seviyesinin sürekli artmasıdır. Para biriminin değer kaybettiği bir ekonomik olgu olan enflasyon, ekonomi açısından oldukça önemlidir.
Dezenflasyon Nedir? Ekonomik Etkileri ve Uygulamaları

Dezenflasyon, birden farklı nedene bağlı olarak meydana gelebilir. Doğru ekonomi politikalarının sonucu olarak ortaya çıkabilen dezenflasyon, ekonomik büyümenin yavaşlaması sebebiyle de ortaya çıkabilir. Ekonomik büyümenin yavaşlaması, toplam talebi azaltır ve fiyat artış hızını düşürerek dezenflasyon sürecine sebep olur.

Dezenflasyon ile Deflasyon Arasındaki Farklar

Deflasyon ve dezenflasyon sıkça karıştırılan iki ekonomik kavramdır. Deflasyon, fiyatlar genel seviyesinin sürekli düşmesidir. Dezenflasyon ise fiyatlar genel seviyesi artış hızının azaldığı ekonomik bir olgudur. Dezenflasyon deflasyon farkı aşağıdaki gibi örneklendirilebilir:

  • TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) sepetinde yer alan ürünlerin fiyatlarının %10, %9, %8 gibi azalması deflasyon göstergesidir.
  • TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) sepetinde yer alan ürünlerin fiyatlarının önce %10, %15, %20 gibi artarken daha sonra %10, %8, %6 gibi artması dezenflasyon göstergesidir. Dezenflasyonda fiyatlar artmaya devam eder ancak fiyat artış hızı azalır.

İki örnekte gösterilen sayılar temsilidir. Fiyat artışı ve azalışı, verilen örnekteki sayılara paralel olmak zorunda değildir.

Dezenflasyonun Nedenleri Nelerdir?

Dezenflasyon, genellikle enflasyonu önlemeye yönelik uygulanan politikaların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Makro ölçekli uygulanan enflasyonu düşürme politikaları, para arzını azaltma ya da tüketimi düşürme temeline dayanır. Dezenflasyonun nedenleri aşağıdaki şekilde anlatılabilir:

  • Merkez Bankası tarafından uygulanan daraltıcı para politikaları, piyasadaki likiditeyi (alım-satım kabiliyetini) azaltır. Likiditenin azalması talep üzerinde azaltıcı bir etkiye sebep olarak enflasyon artış hızını yavaşlatabilir.
  • Ekonomik büyümenin yavaşlaması, mal ve hizmetlere yönelik talebi azaltır. Talebin azalması, enflasyon artış hızını düşürür.
  • Üretim süreçlerinin daha verimli hale gelmesi, teknolojik gelişmeler, girdi maliyetlerinin azalması gibi olumlu durumlar mal ve hizmet fiyatlarındaki artışı düşürür. Üretim süreçlerinin yüksek verimlilik ve düşük maliyetle yürütülmesi, arzın talepten daha hızlı artmasını beraberinde getirir. Arz artışı ise yüksek fiyat artış eğilimini engelleyebilir.
  • Enerji fiyatlarındaki düşüş (özellikle petrol fiyatları), mal ve hizmetlerin hem üretim hem de nakliye maliyetlerini düşürür. Üretim ve nakliye maliyetlerinin düşmesi ya da duraklaması, ürün ve hizmet fiyatlarındaki artış hızının da düşmesini/duraklamasını sağlar.
  • Enflasyon/dezenflasyon ile beklentiler arasında doğrudan bir ilişki vardır. Enflasyonun düşeceğine yönelik beklentiler, talebin de azalmasını sağlar. Enflasyonun düşmesi, fiyatlar genel seviyesini düşürür. Fiyatlar genel seviyesinin düşeceğine yönelik beklenti ise talebi azaltır. Talebin düşmesi, kendini gerçekleştiren kehanet edasıyla enflasyonun düşmesiyle sonuçlanır.

Dezenflasyonun Etkileri ve Sonuçları Nedir?

Enflasyonun düşmesi olarak özetlenebilecek dezenflasyonun çeşitli alanlarda karmaşık etkileri vardır. Hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurabilen dezenflasyon, ekonomiyi meydana getiren birçok unsur üzerinde etkiye sahiptir. Dezenflasyonun etkilediği ekonomik unsurlar aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

  • Dezenflasyonun Üreticiye Etkileri
  • Dezenflasyonun Tüketiciye Etkileri
  • Dezenflasyonun Fiyat İstikrarına Etkisi
  • Dezenflasyonun Ekonomik Büyüme Üzerindeki Rolü
  • Dezenflasyon ve İşsizlik İlişkisi
  • Dezenflasyonun Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri
  • Dezenflasyonun Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkisi

Dezenflasyonun Üreticiye Etkileri

Dezenflasyon, üreticiler açısından hem olumlu hem de olumsuz sayılabilecek etkilere sahiptir. Özellikle üretim verimliliğindeki artış ve teknolojik gelişme kaynaklı meydana gelen dezenflasyon, üreticinin ürün maliyetlerini düşürür. Üretim maliyetlerinin düşmesi, üretici açısından avantajlı kabul edilir. Maliyetlerin düşmesiyle ve talebin azalmasıyla birlikte arz fazlası ortaya çıkar. Arz fazlası ise ürün ve hizmet fiyatlarındaki artış hızını tekrar düşürür. Ürün ve hizmet fiyatlarının düşmesi, üretici açısından dezavantajlı bir durum olarak kabul edilir.

Dezenflasyonun Tüketiciye Etkileri

Ekonomideki dezenflasyon hali, toplam talebi azaltır. Fiyatlar genel seviyesindeki artış hızının azalması, fiyat artışlarının sıfır noktasına yaklaşması, tüketicilerdeki tüketim eğilimini azaltır. Fiyatların giderek azalacağına yönelik beklentileri bulunan tüketici, satın alma kararını erteler. Satın alma kararının ertelenmesi ise toplam talebi azaltır ve ekonomik büyüme olumsuz etkilenir.

Dezenflasyonun Fiyat İstikrarına Etkisi

Fiyat istikrarı, fiyatlar genel seviyesindeki büyük dalgalanmaların ortadan kalkması ve ekonomiye duyulan güvenin sağlanması sürecidir. Enflasyonun kontrol altına alınması ve stabil bir yapıya kavuşturulması, fiyat istikrarının oluşmasını sağlar. Dezenflasyon ve fiyat istikrarı arasında doğrudan ilişki bulunur. Ekonomik soğuma ve enflasyonun kontrol altına alınması olarak özetlenebilecek dezenflasyon, fiyat istikrarının oluşması amacına da hizmet eder.

Dezenflasyonun Ekonomik Büyüme Üzerindeki Rolü

Enflasyonun ve dezenflasyonun ekonomik büyüme üzerinde etkili olup olmadığı iktisat yazınında uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Dezenflasyon ve ekonomik büyüme ilişkisi, kavramların ele alındığı döneme göre değişiklik göstermiş ve dönemsel olarak enflasyon-ekonomik büyüme arasındaki ilişki olumlu dahil kabul edilmiştir. Genel kabul ise enflasyonun ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği yönündedir. Genel kabulden yola çıkarak dezenflasyonun ekonomik büyüme üzerinde olumlu bir etki oluşturduğu sonucuna ulaşmak mümkündür.

Dezenflasyon ve İşsizlik İlişkisi

Dezenflasyon ve işsizlik ilişkisi, enflasyon-işsizlik ilişkisi üzerinden şu şekilde anlatılabilir:

  • Fiyatlar genel seviyesinin sürekli artması, ücret ve maaşların artmasını beraberinde getirir.
  • Artan ücret ve maaşlar, işsizliğe sebep olur. Enflasyonla mücadele için uygulanan daraltıcı para ve maliye politikaları da işsizliği artırır.
  • Üretim maliyetlerinin artması, üretim sürecini de olumsuz etkiler.
  • Hem üretimin azalması hem de işsizliğin artması ekonomi üzerinde olumsuz etki oluşturur.
  • Dezenflasyon sürecinde ise ekonomiye yönelik güven artar ve beklentiler olumlu bir imaj kazanır.
  • Üretim maliyetlerindeki artış hızının azalması, üretimi artırır.
  • Artan üretim, iş gücü ihtiyacını doğurur ve işsizlik azalır.

Dezenflasyonun Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri

Dezenflasyon ve döviz kuru, birbirini etkileyen iki önemli unsurdur. Döviz kurundaki dalgalanmaların durulması, döviz kurunun istikrar kazanması, enflasyonist baskıyı azaltabilir. Döviz kurundaki dalgalanmaların kontrol altına alınması, ülkenin dezenflasyon sürecine girmesini destekleyebilir. Dezenflasyonun da döviz kuru üzerinde benzer etkisi bulunur. Enflasyonist baskının azalması hem yerli hem de yabancı yatırımcının ulusal ekonomiye güvenini artırır. Ülkeye döviz girişinin olması ise döviz kurlarındaki dalgalanmaları giderir ve yerli paranın değer kazanmasını destekler.

Dezenflasyonun Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkisi

Dezenflasyon süreci, finansal piyasalar için genellikle olumlu sonuçlanır. Enflasyon oranının düşmesine faiz oranlarının düşmesi eşlik eder. Faiz oranlarının düşmesi ise risksiz ancak düşük kar oranlı yatırımlardan yüksek riskli ancak yüksek potansiyel getirili yatırımlara yönelmeyi beraberinde getirir. Getiri potansiyeli yüksek olan yatırım araçları arasında hisse senedi, tahvil, bono gibi araçlar yer alır.

Dünyada Dezenflasyon Örnekleri Nelerdir?

Dezenflasyon durumuna hem Türkiye’den hem de dünya genelinden birçok örnek verilebilir. Ekonomik soğuma olarak da adlandırılabilen dezenflasyona hem dünyadan hem de Türkiye’den verilebilecek örnekler aşağıdaki gibidir:

Dünya Dezenflasyon Örnekleri

ABD ekonomisi, 1960-1980 döneminde adeta kronikleşen bir enflasyon ile karşı karşıya kaldı. 1960’lı yılların başında %2’nin altında gerçekleşen enflasyon, 60’ların ortalarından itibaren artış eğilimi gösterdi. Enflasyonun asıl korkunç yüzü ise 1970-1980 yılları arasında ortaya çıktı. 10 yıllık süreçte enflasyon oranı %13,55’e kadar yükseldi.

Yıl 1979’u bulduğunda ABD Merkez Bankası (FED) başkanı olarak Paul Volcker seçildi. Volcker, faizleri kademeli olarak yükseltti ve 1980 yılının haziran ayında faizler %20’ye ulaştı. ABD ekonomisi için rekor olan bu oranla birlikte toplam talep hızla azaldı. Toplam talebin azalması hiperenflasyonu da zaman içerisinde hafifletti. Hiperenflasyon, enflasyonun yılda %200’ü aştığı enflasyon türüdür ve dört nala enflasyon olarak da adlandırılır. Tarih 1980’li yılların ortalarını bulduğunda enflasyon kontrol altına alındı.

Türkiye’de Dezenflasyon Örnekleri

Türkiye ekonomisinin kronik enflasyon süreci ABD’ye kıyasla daha uzun sürdü. 70’li yıllarda başlayan enflasyonla mücadele süresi 2000’lerin başına kadar devam etti. 2001-2004 arası uygulanan başarılı dezenflasyon politikaları, 2004 yılından itibaren enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesiyle sonuçlandı. Türkiye’de dezenflasyon sürecinde uygulanan politikaların detayları şu şekildedir:

  • 2001 krizi sonrası enflasyonla mücadele konusunda kararlı adımların atılması
  • Bütçe açıklarının kontrol altında tutulması
  • Merkez Bankasının kurumsal çerçevesinin belirlenmesi
  • Enflasyon öngörü yöntemlerinin geliştirilmesi
  • Merkez Bankasının 25 Nisan 2001 tarihinde yöntemsel bağımsızlık kazanması

Dezenflasyon ve Politika

Dezenflasyon, iktisat sözlüklerinde çeşitli şekillerde tanımlanır. Para şişkinliğinin önlenmesi, enflasyona yönelik tedbirler bütünü, ekonomik soğuma gibi tanımlar, genel dezenflasyon tanımları olarak bilinir. Genellikle merkez bankaları tarafından uygulanan para politikalarıyla sağlanan dezenflasyon, maliye politikalarının bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Dezenflasyon ve politika ilişkisi aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Dezenflasyon ve Para Politikası: Para politikası, merkez bankaları tarafından finansal istikrarı sağlamak amacıyla uygulanan politikaları ifade eder. Merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını artırması ve para arzını kısması (daraltıcı politikalarla), sıkı para politikası olarak adlandırılır. Sıkı para politikaları ise enflasyonu düşürür ve dezenflasyon ile sonuçlanır.
  • Dezenflasyon ve Maliye Politikası: Maliye politikası, hükümet tarafından bütçe dengesini ve disiplinini sağlamak amacıyla uygulanan politikaları ifade eder. Kamu harcamalarının kısılması, enflasyonla mücadele süresince etkili bir rol oynar. Vergi artırımı gibi mali tedbirler de dezenflasyon sürecini beraberinde getirebilir.

Dezenflasyon ve Tüketici Kredileri: Faiz Oranları ve Kredi Kullanımı

Enflasyonun kronik ve tehlikeli hale gelmesi durumunda Merkez Bankası ve hükümet tarafından bazı tedbirler alınır. Ekonominin daralmasına yönelik alınan bu tedbirler, ekonomideki talep fazlasını ortadan kaldırarak ekonomik soğuma sağlamayı amaçlar. Tüketici kredileri ise toplam talebin azalması yolunda doğrudan görev alır. Merkez Bankası tarafından politika faizinin (bir hafta vadeli repo) artırılması, tüketicilerin kredi kullanım maliyetlerini de artırır. Kredi maliyetlerinin artması silsile halinde şu sonuçları doğurur:

  • Kredi kullanım maliyetlerinin artması, kredi kullanım oranını azaltır.
  • Toplam talebin azalması fiyatlar üzerindeki enflasyonist baskıyı azaltır.
  • Ekonomi deflasyon sürecini girebilir.

İlgili İçerikler

19 Ağustos 2024 tarihinde yayınlandı.
Son Güncelleme: 19 Ağustos 2024
Kader Arslan
Kader Arslan
İçerik Yazarı
Yazar Hakkında
1998 doğumlu olan Kader Arslan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu. Lisans eğitimi aldığı dönemde eşzamanlı olarak yazarlık ve editörlük alanında çalıştı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisat Anabilim Dalı üzerine yüksek lisans eğitimi almaya devam ediyor. Ekonomi ve Finans dallarında uzmanlığa sahip Aslan, kariyerine akademisyen olarak devam etmektedir.
Detaylı Bilgi